Cambridge

Cambridge, kolejleriyle ve punting denilen nehir gezintisiyle meşhur yer. Bu arada Punt sırıkla itilen teknelere verilen isim, punting ise yapılan işin adı. Annem ve babamın yanımızda olması ve hadi farklı bir yerleri de hep beraber keşfedelim arzusuyla gittiğimiz sevimli şehir. Gitmesi arabayla yaklaşık 2 saat sürdü, aslında bu bahsettiğimiz 2 saatler İstanbul'da boş yoldaki 1 saat demek ama neyse diyoruz:) hız yapmadan kurallara uyarak 2 saate yakın süren yolculuğumuzdan sonraki ilk durağımız turist ofis olup bir harita alıyoruz. Haritamıza göz gezdirdikten sonra ilk olarak Fitzwilliam Müzesine gidiyoruz ve bu güzel müzede bizden neler var deyip İzmir çinileri ve Kütahya porselenlerini bulup kontrol edip bak ne güzeller diyerek iç geçiriyor biraz da gururlanıyoruz. Sonrasında nehir kenarına gidiyoruz ve punting yapanların sayısının ne kadar çok olduğunu görüyoruz. Biz bu puntingi Oxford da denemiş olmanın verdiği gururla, hakkımızı dinlenerek keyif yapmaktan yana kullanıyor ve nehir kenarındaki otelin bahçesine oturuyoruz. Ohhhh manzaraya karşı oturup bir şeyler yiyip içtikten sonra meşhur Matematik Köprüsüne doğru gidiyoruz. 1749 yılından kalma ve Isaac Newton tarafından tasarlandığı belirtilen köprünün sırrı hala çözülememiş. Çünkü inşa edilirken hiç bir bağlayıcı aparatın kullanılmadığı tespit edilmiş ve bugün dahi sökülse tekrar birleştirilmesinin mümkün olmadığı kanısına varılmış. Köprünün ardından Cambridge sokaklarındaki gezimize devam ediyoruz, Market Square'da kurulan açık hava pazarına göz atıp sonrasında dünyanın en eski 4.üniversitesi olan Cambridge Üniversitesinin bazı bölümlerini görüyoruz. Kendimizi çok daha fazla yormadan da dönüşe geçiyoruz.

Tabi ki yapılacaklar bu kadarla sınırlı değil, gezilebilecek başka yerler, içini merak ediyorsanız görülebilecek bir sürü kolejler var. Keyif sizin kafanıza göre takılın. Bence havaya bakın, mümkünse güzel ve güneşli bir günde gidin Cambridge'e ve keyifli günün tadını çıkarın.