Evde kal !

Çin'in Wuhan kentinde ilk semptomların görülmeye başladığı tarih 8 Aralık 2019 olarak belirtilirken, 31 Aralık 2019 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü kaynağı tanımlanmamış bir zatürreden bahsetmeye başladı ve 23 Ocak 2020 itibariyle Çin'in 20 bölgesinde ve 9 ayrı ülkede Covid-19 virüsü almış vaka sayısı 800'ü geçti. Bugün itibariyle dünyadaki toplam vaka sayısı 300 bini geçerken ölü sayısı da 13 bini geçmiş durumda.

Ben gerçek anlamda bu virüsün var olduğunu ve ciddiye almamız gerektiğini aslında 1 hafta önce ancak anlayabildim. Geçen pazar günü eve söylediğimiz market alışverişimin yarısından fazlasının gelmediğini görünce önce kısa süreli bir şok yaşadım ama ertesi sabah Egeyi okula bırakıp markete uğradığımda gözlerim doldu ve kendimi Walking Dead dizisindeki gibi ormana çıkmadan önce erzak toplamaya çalışan ve bir süre sonra sanki zombilerden kaçmaya başlayacak bir topluluğun parçası gibi hissetmeye başladım. Bunları hissettiğim Pazartesi gününden sonra 1 gün daha Ege'yi okula gönderebildik ve Salı akşamı(17/03/2020) olduğunda zaten biz Boris Johnson'un açıklamalarını bekleyemeden Ege'yi daha da göndermemeye karar vermiştik. Johnson'un yaptığı açıklamada Cuma günü yani ayın 20'si itibariyle okullarda son gün olacağı açıklandı. Bence maalesef çok gecikmiş bir karardı çünkü Ege'yi okula gönderdiğimiz son 1 hafta da okula gelen öğretmen ve öğrenci sayısındaki eksilme gözle görülür şekilde artar hale gelmişti. Bir sürü insan kendisini izole etmeye başlamıştı bile.

Benim anlayamadığım şeylerden biri Türkiye'de her şeyin daha iyi kontrol edildiğini düşünürken ve okulların 16 Mart'ta kapatılması gibi erken alınmış önlemler varken nasıl insanlar bunun gerçekten farkına varamadı? Neden gezmeye, buluşmaya devam edip camiye girmek için ısrar edip asker uğurlama törenlerine katıldı ve katılıyor? Durumun Türkiye'de bu tip zihniyetler yüzünden daha da kötüleşeceğini neden görmek istemiyor?

Biz Londra'da 2 haftadır kimseyle görüşmüyoruz, temas etmiyoruz, marketlere hızla girip ihtiyacımızı alıp hiçbir yere dokunmamaya gayret ederek tüm zamanımızı evimizde geçirmek için özen gösteriyoruz. Ege ile okulun evde eğitim programı açıklanmadan biz kendi programımızı yapıp ders çalışmaya da başlamıştık zaten. Şimdi okuldan gelen programımızı da kendimize rehber olarak alıp devam edeceğiz. Evde oyun, spor, ders ve kitap okuma saatlerimizi programlı bir şekilde devam ettirip moral bozmadan sağlıklı yemekler yiyip hem moralimizi hem de vücudumuzu korumaya gayret edeceğiz.

Çok şükür diyoruz; çekirdek ailemiz ile bir aradayız. Kendimizi avutuyoruz ve diyoruz ki; Türkiye'de de olsak annelerimizi, babalarımızı göremeyecektik, o yüzden internet sağolsun, onları da sık sık görüyoruz ekranda.

Bugünler geçecek tabi ki, önemli olanın bir arada olmak, sağlıklı olmak ve bir arada zaman geçirmenin keyfini çıkaracak tat da olmasını dilerim. Umarım bugünler geçtiğinde de herkesin ekonomik, moral ve motivasyon anlamında da çökmemiş olmasını temenni eder hepinize sağlıklı günler dilerim.