Liverpool Gezisi

Yaptığım araştırmalar neticesinde keyifli bir gezi olacağını düşündüğüm Beatles'in doğduğu şehir olan Liverpool'a doğru yola çıktık. Sabah erken saatlerde Euston'a gittik trene binmek için ve yaklaşık saat 11 civarında Liverpool'daydık. Tren istasyonundan ayarladığım otele doğru giderken şehir merkezinden de geçtik ve 15 dakikalık yürüyüşle kalacağımız otel olan Ibis'e vardık. Bu arada ilave bir bilgi; Cumartesi gecesi kalmak istediğimizde geceliği £ 300 olan oteli pazar gecesine ayarlayıp £ 50'a kalma şansı yakaladık. Otelin yeri gayet güzel, tavsiye edilir. Otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra dolaşmaya keşfetmeye başladık. Ortaçağ ticari liman sehri olan Liverpool'u gezmek icin müzeler şahane, ilgi çekici ve keyifli bir alternatif.

Albert Dock adlı marina ve etrafındaki onca hareketli yer, gezmeye başlamak icin harika bir seçim. Buradan hop on-hop off otobüs biletlerimizi alarak önce genel bir şehir turu yapıyoruz, otobüsün üst katından edindiğimiz ilk fikirleri aşağı inerek eyleme döküyoruz.

Titanic'in parçalarının, kalıntılarının sergilendiği Merseyside Maritime Müzesi, Liverpool Müzesi ve Savaş Müzesi gezmek icin süper ve girişleri ücretsiz. Bunun yanı sıra ilginizi çekerse girişi ücretli Beatles Müzesi var ki benim ilgimi çekiyordu ve ben girdim, enteresan bir müze olmuş, bayağı eskilere gidiyorsunuz gezerken. Müzelerin haricinde London Eye' in aynı versiyonu olan The Wheel of Liverpool, Çin Mahallesi, Liverpool Katedrali ve Liverpool One açık hava alışveriş merkezi gezilip görülebilecek yerler arasında.

Liverpool, liman şehri ve büyük bir ticaret merkezi oluşuyla, öğrencilerin bol olması sebebiyle etrafın cıvıl cıvıl oluşuyla ve kesinlikle daha uygun maliyetli bir yaşantıya sahip olusuyla çok ilgi çekici ve yaşanabilir bir sehir imajı yarattı bende. Tek gece konaklamalı harika bir gezi rotası olduğunu söyleyebilirim ve çocukların ilgisini çekebilecek dolu aksiyona sahip şehirde ailecek keyifli bir tatil yapabilirsiniz ki biz yaptık :)